Fikri mülkiyet haklarının korunması bir şirketin tasarımları, süreçleri ve keşiflerinin korunması için son derece öenmli bir konu. Zira doğrudan rekabet şartları ve pazarda yakalayabilecekleri avantajlarla ilgili. 

Mühendisler, bu gibi konularda gelişimle ilgili ön planda olduklarından genelde çalışan ya da danışman olarak son derece gizli bilgilere sahip olabiliyorlar. Öte yandan bilimsel konularla uğraşırken sıklıkla teknolojiye odaklanıp, fikri mülkiyet hakları ile ilgili ince bazı detayları gözden kaçırabiliyorlar.  

Dünya Fikri Mülkiyet Organizasyonu (WIPO), fikri mülkiyet hakları dendiğinde kastedilenin genel anlamda “aklın yarattıkları” olduğunu ve bunların buluşları, edebi ve artistik çalışmaları, sembolleri, isimleri, görselleri ve ticari tasarımları kapsadığını ifade ediyor. Fikri mülkiyet iki kategoriye ayrılır:  patentleri, ticari markaları, endüstriyel tasarımları ve grafik sunumları kapsayan endüstriyel mülkiyet; ve romanlar, şiierler, filmler, besteler, resimler, fotoğraflar, heykeller ve mimari tasarımlar gibi edebi ya da sanatsal çalışmaları içeren telif hakkı. Mühendislik performansı ile ilgili çalışmalar bu iki kategoriden endüstriyel mülkiyet haklarına girer.    

Patent Başvurusu

"Çizimler, yazılım kodları, diyagramlar ve prototiplerin yaratılması endüstriyel mülkiyet hakkı doğurur. Endüstriyel mülkiyet hakkı çok basit bir konu olmamakla birlikte, tüm mühendislerin patentle ilgili yürürlükte olan hukuki düzenlemeleri bilmesinde fayda var ki eğer söz konusu olan yazılımsa telif hakkı söz konusu olur. Öte yandan patent başvurusu yapmadan geliştirilen bir tasarımı kamuyla paylaşmak mühendislerin sık düştüğü bir hatadır. Bunun temel nedenleri arasında da buluşların patent konusu olup olmayacağı üzerinde yeterli bir farkındalık olmaması sayılabilir. Genelde bulduklarının aynı alanda çalışan başkaları için de aşikar olduğunu düşünürler. Halbu ki patent değerlendirmesi açısından uygun olma ya da olmama testi oldukça komplike bir testtir ve genelde konusunda uzman bir mühendis için aleni gözüken şey, patent düzenlemesine göre çok da aleni olmayabilir. Halbu ki mühendisler yeni tasarımlar için ortaya koydıkları sıkı çalışmayı azımsayarak patent başvurusu yapmamaktadır.      

Kamuya açma

Bilimsel araştırmalarda patent başvurusu yapılmadan kamuya yapılan açıklamalarda dikkatli olunmalı. Aksi takdirde pek çok ülkede patent koruması alma konusunda sıkıntı yaşanabilir. Yazılan makaleler, konferanslarda yapılan konuşma ya da sunumlar bu tip açıklamalar arasındadır. Eğer patent başvurusu yapmayı planlıyorsanız, önce bu başvuruyu yapıp, sonra bu tip açıklamalarda bulunmalısınız. Zira pek çok ülkede böyle bir açıklama sonrası patent başvurusunda bulunamazsınız. Amerika’daki düzenlemeye göre ise böyle bir açıklamadan sonra bir yıl içinde patent başvurusu yapma hakkınız saklıdır. Bu süre dolduktan sonra söz konusu buluş kamusal olur.  

Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu, bir buluşun heyecanı ile bu konuyu arkadaşlarla ve aynı şirkette çalışmayan meslekdaşlarla konuşmaktır. Zira bu da kamusal bir açıklama sayılabilir. Daha da kötüsü bu şekilde gizlilik anlaşmalarındaki maddeleri ihlal etmiş de sayılabilirsiniz.  

Patent başvuruları ile ilgili inceleyebileceğiniz rehberi http://www.turkpatent.gov.tr/dosyalar/bilgibankasi/Patent_Basvurusu_Nasil_Hazirlanir.pdf adresinden indirebilirsiniz. Bu konu ile ilgili çalışan danışman kuruluşlara başvurarak onların yönlendirmesini takip edebilirsiniz. Genelde pek çok bürokratik işlemden sizi kurtarırlar. 

Fikri mülkiyet haklarınızı korumak, başka yeni gelişmelerin önünü açar ve yeni teknolojik gelişmelere Türkiye’de imza atabilmek için buna da ihtiyaç var. 

Referans: http://www.asme.org/kb/news---articles/articles/legal-issues-for-engineers/intellectual-property-and-engineers