"Çevreci bina" gittikçe momentum kazanıyor. Amaç, çevrenin korunması için kaynak tüketimini azaltarak ayak izini küçültmek. Yeni tasarım ve inşaat teknolojileri ile daha sağlıklı, enerji tüketimi açısından verimli ve sürdürülebilirlik konusunu göz önünde bulunduran evler ve ticari binalar yapılabiliyor, bu arada maliyetler ve bakım giderleri düşüyor.
Ancak, "yeşil" malzeme tanımı yok ve bununla hiçbir standart kurumu tanım yapma konusunda ortaya çıkmıyor. Örneğin binalarda

PVC (polyvinyl chloride) kullanımı bu açıdan değerlendirilmesi gereken bir uygulama.Mukavemet, kimyasal dayanıklılık, hava şartlarına ve korozyona dayanıklılığıyla yüksek performans ve uzun kullanım süresi imkanı sunuyor.

 

Esnek ve hafif bir malzeme olan PVC tasarım, montaj konusunda da avantajlar sağlıyor. Üretim, taşıma, renklendirme konusunda getirdiği kolaylıklar da cabası. 

PVC'ye karşı çıkanlar, yalnızca üretimi sırasında değil, kullanım süresi boyunca da özellikle de bir yangın esnasında ortaya çıkan dooxin gibi kalıcı, biyobirikimli toksik madde içeriği nedeniyle karşı çıksalarda;, PVC'yi destekleyenler "Fonksiyonellik için Plastik Boru ve tesisatlı Yeşil Bina Teknolojisi" konulu çalışmada binalarda plastik boru ve tesisatın fonksiyonellik, güvenlik, ve çevresel performans açısından önemli bir rolü olduğu sonucuna vardılar. Sustainable Edge Solutions tarafından derlenen çalışmaya Plastik Boru ve Techizat Birliği www.plasticpiping.org  adresinden ulaşılabilir.

Kim Haklı?
Tıpkı mahkemede gibi iki tarafın da kendi tezlerini savunacak uzmanları var. "Yeşil Bina" konusu geliştikçe iki tezin de savunucuları bu pazardan kapacakları önemli payın peşini bırakmamak adına bu konuya eğilecekler. Şu ana kadar hiçbir otorite konuyla ilgili kesin bir açıklama yapmamış. Bakalım konu dünyada nasıl gelişecek ve biz Türkiye'de bu gelişmeleri nasıl takip edeceğiz.

ASME'den adapte edilmiştir: http://www.asme.org/kb/news---articles/articles/piping-systems/pvc-piping--green-controversy-with-no-solution