Cam teknolojisi güneş ışığını doğrudan bina içine veriyor
Uluslararası araştırma ekibi, ofis şartlarını iyileştirmek üzere güneş ışığını binaların içine yönlendiren pencereler üzerine çalışıyorlar.
İsviçre EPFL’den tasarımcılar ve MIT, Tokyo’nun merkezinde bir ofis binasının 6 katına yeni bir cam teknolojisi uygulaması yaparak güneş ışığının pencere kenarında aşırı ışık ve ısınma yaratması yerine binanın 15 m içine kadar yayılarak aydınlanma sağlaması üzerine çalışıyorlar.
Teknoloji, bir seri kavisli, paralel alüminyum slot ve transparan silindirin çift camlı pencerenin arasına yerleştirilmesi ile oluşuyor. Bu haliyle ofis ortamında perdelerle ve doğal olmayan ışık ortamında çalışılan binalar için geliştirilen bir teknoloji. Standart pencere boyutu düşünüldüğünde 6m’ye kadar aydınlanma mümkün. Geliştirilen teknoloji bu mesafeyi ikiye katlayabiliyor.
Plastik ampul fluoresan ampullerin yerine geçebilir
Amerika’da led’ler kadar verimli ama daha yumuşak ışık veren ve titremeyen plastik ampul geliştirildi.
Kuzek Carolina Wake Forest Üniversitesi’nden yapılan açıklamada polimerden ve nano malzemelerden yapılan yeni ampullerin, içinden akım geçtiğinde beyaz ışık yaydığını ve fluoresan ışıkların pazardaki yerine talip olabileceği söylendi. Fluoresan ışıkların göz yorduğu ve özellikle altında oturan kişileri rahatsız ettiği yaygın bir şikayettir. Yeni geliştirilen ampulün her iki problemi de ortadan kaldırdığı söyleniyor.
Beyaz ışığı yayan kalıplanabilir polimer üç katmandan oluşan ampuller istenen herhangi bir şekil ve renkte yapılabiliyor. Polimer, alanla endüklenen elektroışıma ile ışığı yayan (FIPEL) nanomalzeme ile karıştırılıyor.
Bu haliyle fluoresana göre daha çok tercih edilen ama yine de soğuk ve doğal olmayan ışık veren, ayarlı kısıcılarla çalıştırıldığında da titreme yapan LED ışıklara bir alternatif olarak görülüyor.
RFID ile akıllı raf teknolojisi
Günümüz ekonomisi perakende sektörünü, mağaza ve market ölçeğini sürekli büyütürken çalışma saatlerini uzatmaya ve elbette ki maliyetleri kısmaya zorluyor. Müşterinin bir süpermarkette ürünü bulamamaya tahammülü azalıyor, bu da stok yönetiminin önemini arttırıyor. Stok maliyetlerini düşürmek için yüksek stokla çalışmaktan uzak durmak ve kritik stok yönetimini iyi yapmak gerekli;bu arada işçilik maliyetlerinden de tasarruf etmek.
Mağaza ve süpermarket yöneticilerine bu noktada yardım eden “akıllı raf” teknolojisi ya da “kablosuz envanter yönetim sistemleri”, RFID etiketleri ve okuyucuları kullanarak sunumda ve stok alanındaki rafın üzerindekileri okuyarak yöneticileri stok seviyeleri konusunda uyarıyor. Akıllı raflardan gelen veriler envanter yönetim sistemlerine ve tedarik zinciri yönetim sistemlerine entegre edildiğinde toplam envanter analizinin yanı sıra tüketim trendlerini takip etmek, kampanyaları takip etmek ve iş akışlarını otomatikleştirmek de kolay oluyor.
UHF RFID ile envanter kontrolu
Ürünler konuşabilse...
RFID, ürün ve malzeme yönetiminde ciddi avantajlar sağlarken maliyetlerin düşürülmesinde de etkili oluyor. Hastahaneler ve sağlık kuruluşları bunların en ön plana çıkan örnekleri. RFID çözümleri hasta kimliklerinden, yerlerine, gerekli malzemelerin konum bilgilerine kadar pek çok soruya cevap verebiliyor. Bu verilerle hastahaneler varlık yönetimi, hasta takibi envanter kontrolu, verimlilik takibi ve hasta merkezli hizmet yönetimine kadar pek çok süreci iyileştirebiliyorlar.
Pasif RFID ile envanter kontrol çözümleri, gerçek zamanlı veri sağlarken, malzemelerin stokta mı yoksa belirli departmanlarda mı olduğunun ya da hangi hastalarda kim tarafından kullanıldığının bilgisini veriyor. Hastahane tedarik zinciri ile ilgili verilerin doğru yönetimi iş akışlarının iyileştirilmesinde önemli faydalar sağlıyor.
Rezonatörlü sensörlerde sıcaklık etkisine çözüm
Rezonatörlü sensörlerin, laboratuar dışındaki ortamlarda sıcaklık değişimleri nedeniyle kullanımı mümkün değildi. Cambridge Üniversitesi araştırmacıları tarafından geliştirilen yeni sensörlerde sıcaklık etkileri sorun olmaktan çıkıyor ve sağlık, telekomünikasyon ve çevre sektörlerinde bu sensörlerin kullanımı mümkün hale geliyor.
Yüksek frekanslı yoğun akustik dalgalı rezonatörlerle geliştirilen sensörler değişken frekans sinyalinin uygulandığı iki elektrot arasında sıkıştırılmış piezoelektrik katmandan oluşuyor. Rezonatör verilen frekansta titreşiyor ve ortaya çıkan akustik dalga özellikleri, araştırmacıların ortamla ilgili bilgi almasını sağlıyor.
Üniversitenin açıklamasına göre bu nano-ölçekli sensörlerin en önde gelen kullanım alanı ağırlık ölçümü. Akustik dalgadaki değişimleri takip ederek, sensör üzerindeki değişim belirlenebiliyor. Rezonatörler, farklı ölçümler için de uyarlanabiliyor ve antijenlerden antikorlara ve çevresel kirliliğe yol açan maddelerin belirlenmesi gibi uygulamalarda kullanılabiliyor.
Ödüllü Dizel Motoru Teknolojisi
Düşük emisyonlu dizel motoru teknolojisi, özel bir tasarım yazılımı ile geliştirildi ve mühendislik ödülü aldı.
Motorun ventilasyon sisteminden kaçan motorin miktarını, nispeten pahalı santrifüj teknolojisine ihtiyaç duymadan düşüren teknoloji, Ingiliz Mükemmel Mühendislik Ödülleri arasında Grand Prix’ye layık görüldü.
Parker Hannifin Manufacturing mühendisleri, Leeds üniversitesi’nde geliştirilen hesaplamalı akışkanlar dinamiği yazılımını kullanmışlar. Motorun turbo-şarjından gelen küçük miktarda hava ile bir pompa son derece hassas ayarlamalarla verimli bir şekilde çalıştırılarak, seperatör üzerinden yakıta doymuş motor havasının emilmesi sağlanmış.
Anında otomatik baskılı devre testi
Finlandiya’da, baskılı devrelerin üretildiği anda otomatik testini gerçekleştirmek üzere bir ekipman geliştirildi.
Büyük devre levhalarının yapımında kullanılan bir cihazdan esinlenerek geliştirilen ekipman, bir dizi baskılı devrede farklı parçaların testini ve ölçümlerini, bunları manuel olarak tek tek birbirine bağlamayı gerektirmeden yapabiliyor.
Baskılı devre, elektronik parçaları ve devreleri doğrudan bir katman üzerine basılması ile hızlı ve düşük maliyetli imalata imkan veriyor. Geliştirilen ekipman, baskı yerleşimine göre ayarlanabilen bir dizi pim kullanıyor ve gerek üretim sürecinin sonunda gerekse farklı baskı katmanları arasında kontrol amaçlı çalıştırılabiliyor. Bu pimler baskılı devre rulosu üzerindeki bir bölümdeki parçalarla temas ettiğinde bu parçaların çalışıp çalışmadığı ile ilgili testleri
Page 8 of 20