Artan enerji ihtiyacının sürdürülebilir şekilde karşılanabilmesi için alternatif enerji kaynaklarının kullanılması gerektiği artık herkesin hem fikir olduğu bir gerçek. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, nükleer enerji vs derken her birinin taraftarı veya karşısında olanlar var. Bu tartışmalar sürerken üzerinde hem fikir olunan nokta, enerji tedariki için bu teknolojilerin kombinasyonunun gerekli olduğu.
Türkiye, henüz jenerasyon tesisleri yatırımı için teşvikler aşamasında. Aslına bakarsanız konuya ilgisi olan ve yatırım yapmak isteyen pek çok taraf da var. Ancak eksik olan, tüm bunların koordinasyonu. İhtiyaca uygun bir enerji üretim şebekesinin önümüzdeki yıllarda oluşturulabilmesi için bu koordinasyon gerekli. Aksi takdirde pek çok şeyde olduğu gibi yine sonradan toparlamaya çalışmak zorunda kalacağız.
Koordinasyon konusunda önemli noktalardan biri de enerji depolaması konusunda yatırım. Yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretimini teşvik ediyoruz, ve rüzgar, güneş gibi alternatif kaynakların şebeke açısından yeterince güvenilir olmadığını da biliyoruz. Yani planlama önemli bir konu. Bir diğeri de depolama Ancak bu depolama konusunda gerekli teknolojiler üzerinde düşünmeye bile başlamadık.
Enerji depolaması için geliştirilmiş bir kaç teknoloji var, ama hepsi pahalı. Aslında tüm dünyada henüz yeni bir konu ve üzerinde çalışılması geketiğine dikkat çekiliyor. İki temel problem üzerinde duruluyor: biri var olan teknolojinin pahalılığı ve bu bedelin sonuçta tüketici bireyler ve sanayi tarafından ödenmesinin gerekeceği; diğeri ise bu depolama işinin üreticinin mi dağıtıcının mı sormluluğu olacağı. Sonuçta biri sorumluluğu alacak. Böylece enerji pazarı içinde yeni bir segment mi ortaya çıkacak? Bunun için yasal düzenlemeler nasıl olmalı? gibi sorular geliyor akla.
Her ne kadar Enerji Alanı Ulusal Ar-Ge ve Yenilik Stratejisi Hazırlanmasına İlişkin Bilgi Notu’nda TUBITAK ön planda tutularak “enerjinin depolanması ve güç sistemleri kontrolünde yetkinleşmek” hedefinden bahsedildiyse de bu sorular Türkiye’de henüz sorulmaya bile başlamadı. Halbu ki enerji depolama sistemlerinin, jenerasyon sistemleri ile eş zamanlı gelişmeye başlaması gerekli. Türkiye, teknoloji geliştirme sürecinin içinde olmalı ve ileriye dönük enerji planlama sistemleri konusunda yatırımları başlatmalı. Bu planlama ve depolama ile ilgili düzenlemeler darmadağınık bir yapı oluşmadan düşünülmeli.