Sistem mühendisleri, bir proje için gerekli tüm mühendislik disiplinlerini ve uzmanlık gruplarını, verimli ve akıcı bir proses içerisinde entegre ederek, teknik ve ticari hedeflerini tutturacak şekilde projeyi fikir aşamasından, üretime ve operasyona taşırlar. Tüm dünyada bu görevi üstlenecek mühendislere olan talep artarken, bu konuyla ilgili sertifika programları da ön plana çıkıyor.
Sistem mühendisliği nispeten yeni bir disiplin ve temelleri 1960‘ların ortasında askeri programlarla ve uzay çalışmaları ile atıldı. The International Council on Systems Engineering (INCOSE)- Uluslararası Sistem Mühendisliği Konseyi 1990’da kuruldu ve 50‘den fazla ülkede 8000‘den fazla üyesi olan bir kuruluş haline geldi. Profesyonel sertifikasyon programını ise 2004’te başlattı ve bugün 1250 civarında sertifikalı sistem mühendisi var.
Sertifikasyon programı yöneticisi David Walden, “Sistem mühendisleri program yöneticileri ile işbirliği içinde, ortaya konacak sistem çözümü içerisinde bütün paydaşların beklentilerinin dengeli bir şekilde karşılanmasını sağlarlar. Bu arada tüm riskleri ve yaşam döngüsü ile ilgili konuları göz önünde bulundururlar. Geliştirme çalışmaları ülke ve organizasyon sınırlarını aştıkça sistem mühendislerinin vasıfları daha da değer kazanıyor” diyor.
Rekabetin yoğun olduğu bir alan
Sistem mühendislerine hem devlet hem de endüstride talep yüksek. Teknik yönetim, gelişme ve komplike teknolojik sistemlerin edinilmesi için sistem mühendisleri gerekli. Kısaca bir projede program yönetimi ile projenin mühendislik alanları arasında iletişim ve koordinasyon görevini üstleniyorlar. Yani proje yöneticisinin görüşlerini mühendislerin anlayabileceği, mühendislerin görüşlerini de proje yöneticilerinin anlayabileceği bir dile çeviriyorlar. Rekabetin yoğun olduğu bu alanda sertifikasyona mühendisler ihtiyaç duyduğu gibi organizasyonlar da ilgililer. INCOSE’de üç farklı seviyede sistem mühendisliği sertifikasyon programı uygulanıyor: uzman sistem mühendisliği, sertifikalı sistem mühendisliği ve yardımcı sistem mühendisliği. Bu programlar farklı yönetim ve tecrübe seviyelerine göre tasarlanmış.
Amerika’da University of Arizona ve University of Washington’da sistem mühendisliği sertifikası verilirken bizde de Boğaziçi Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans seviyesinde, Yeditepe Üniversitesi’nde ise lisans seviyesinde var. Açıkçası lisans eğitimi olarak ne kadar uygun bir konudur biraz tartışma konusu olabilir ama yüksek lisans seviyesinde cazip olduğu kesin.
INCOSE’nin sertifikasyon programına kabul edilmek ise pek de kolay değil. Adayların 14 aktivite ile ilgili gerçek hayattan deneyimlerini uzun uzadıya anlatıp, bu deneyimi destekleyecek üç referans vermeleri gerekiyor. Sonra da iki saatlik ve 120 soruluk bir test sınavına girmeleri. Bu programa başvurmak isteyenler için yazalım: program yetkililerinin söyledikleri sınava fazla konsantre olmak yerine önce başvuru formunu düzgün şekilde doldurmak gerektiği. Deneyimleri detaylı ve düzgün şekilde yazmak oldukça uzun zaman alıyormuş. 3 referansı da bulup, verdikten sonra sınava hazırlanmak için yeterli vakit kalıyor diyorlar.
Referans: http://www.asme.org/kb/news---articles/articles/certification/certified-systems-engineers-are-in-high-demand