Senkron ve Asenkron motorların farkı - II
Senkron motorlar
Bir senkron mmotorda rotor yapısı, stator alanı ile senkreonize şekilde dönmek üzere kurgulanmıştır. Senkron motorun bir örneği, pozisyon kontrolunda yaygınlıkla kullanılan step motorlarıdır. Ancak güç kontrol devrelerindeki son gelişmeler, senkron motorlarının optimize edilerek, daha yüksek güç gerektiren fanlarda, vantilatörlerde, hatta off-road araçların akslarını tahrik etmek üzere de kullanımlarına imkan sağlamıştır.
Temelde iki senkron motor tipi vardır: kendinden ikazlı (endüksiyon motoru prensiplerine benzer şekilde) ve doğrudan tahrikle (her zaman olmasa da sabit magnetlerle).
Doğaçlama ağlarda kesin mesaj teslimatı
Merkezi olmayan ağlarda mesaj iletimi için öncekilerden daha seri bir algoritma ve diğerlerinden farklı olarak mesajın teslimi garanti.
Doğaçlama ağlar – iletişim ağları mobil sensörlerle değişken olarak kurulur ve genelde merkezi değildir, yani hiç bir düğüm ağın tümünün ne şekilde olduğunu bilmez.
Esnek, transparan, atom kalınlığında elektronik
Grafen ve boron nitrit, birbirine pürüzsüz tutunarak, komplike devreleri bir kaç nanometre kalılığında yapmayı mümkün kılıyor.
Cornell Üniversitesi araştırmacıları, elektronik devrelerin bir kaç nanometre kalınlığına kadar incelerek minyatürleşme sürecine katkıda bulunmak üzere çalışıyorlar. Geçen hafta Nature Dergisinde elektronik devre parçalarını, tek bir atom kalınlığında üretmek üzere bir teknik önerisi yayınladılar. Bu teknikle üretilen devreler esnek, trnasparan ve olabileceğin en incesi. Bu devreleri bir araya getirerek yapılabilecek komplike devreler bile, üç boyutlu, ancak yine de bugünkilerden çok daha ince olacak.
Işıkla aktifleşen iskelet kası
Pek çok robotik tasarım, doğadan esinlenmiştir. Özel tasarım malzemelerle doğadan esinlenilen özellikler ve yaşayan varlıkların davranışları kopyalanır. MIT’den ve Pensilvanya Üniversitesi’nden bilim adamları, yalnızca esinlenmenin ötesine geçmiş, bazı doğal içerikleri kullanmışlar. Grup, genetik olarak kas hücresinin mühendislik tasarımını yaparak ışığa duyarlı şekilde esnemesini sağlamış ve ışığa duyarlı dokularla çok eklemli robot yapmış. Yaklaşım, Lab on a Chip dergisinde yayınlanacak.
Yeni rezonatörle güçlü, tek modlu kuantum lazer
Northwestern Üniversitesinde geliştirilen yeni rezonatörün parlak, güçlü tek modlu 8-12 mikron mertebesinde kuantum kaskad lazer oluşturduğu iddia ediliyor.
Uzaktan algılama uygulamaları, lazer kaynaklarının yüksek güçlü, tek modlu olmasının yanı sıra, iyi ışın kalitesini gerektiriyor. Hepsini bir arada toplayan bu cihaz, endüstrinin yanı sıra 8-12 mikron mertebesinde olduğu için askeri uygulamlar için de cazip.
Manijeh Razeghi, Northwestern Üniversitesinin McCormick Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu’nda elektrik mühendisliği ve bilgisayar bilimi profesörü ve Quantum Cihazları Merkezi’nin yöneticisi. Ekibiyle, hem dalga boyunun hem de ışın kalitesinin kontrol edebildiği bu yeni lazer teknolojisini geliştiren Razeghi, yeni tip B-DFB adında bir geri besleme mekanizması kullandıklarını söylüyor. Bu mekanizma, açılı lazer kavitesinde kırınımlayıcı geri besleme yapıyor.
Bilinen malzemelerden yeni optik fiberler
Clemson Üniversitesi araştırmacıları safirin, fiber optikler için şu an kullanılan silikaya göre daha iyi bir malzeme olduğunu iddia ediyorlar.
Clemson üniversitesi Optik Malzemeler Bilimi ve Mühendisliği Merkezi direktörü John Ballato, fiberler için son 40 yıldır saf kum kullanıyoruz. Bu süre içinde silika gayet iyi performans gösterdiyse de artık gelişmeler daha iyi performans gerektiriyor. Safir bu açıdan uygun bir malzeme diyor.
2009 Fizik Nobel’i silika optik fiber geliştirmesi ile ilgili çalışmaya verilmişti. Ancak gelişmeler artık fiber üzerindeki taşıma yoğunluğunu silika kaldıramamaya başladı. Ballato’nun söylediği, “yüksek güç seviyelerinde ışık, atomların
Kimyasal algılama sisteminde fluoresan nano-lifli film
Connecticut Üniversitesi’nce geliştirilmiş kimyasal algılama sisteminde gömülü kara mayını ve benzer patlayıcıları algılayan kimyasal bir sistem geliştirildi. Sistem, başka bir cihaza gerek kalmadan, bu patlayıcıların yaydığı buhardan çıplak gözle görülebilmelerini sağlıyor.
Açıklamaya göre sistem fluoresan nano-lifli filmle çalışıyor ve ultra-viole ışığa maruz kaldığında oluşan kimyasal reaksiyonla patlayıcıların yeri belirlenebiliyor.
Page 2 of 20